?r?nlerimiz    ?leti?im    ilan ekle
 Anasayfa
 ?r?nlerimiz
 Yemek Tarifleri

 Ana Sayfa
 Tar?msal Haberler
 Ar?c?l?k
 Ba?c?l?k
 Bal?k??l?k
 Beslenme
 B?y?kba? Yeti?tiricili?i
 G?da
 ?pekb?ce?i
 Kanatl?
 Kooperatifcilik
 K???kba? yeti?tiricili?i
 Meyvecilik
 Sebzecilik
 Tavuk?uluk
 Sulama
 G?breleme
 Peyzaj
 Yeti?tiricilik
 Bize Ula??n
 Linkler
 Toprak su Muhafazas?
 Destekleme
 Site Haritas?
 ?r?nlerimiz


?r?nlerimiz
Meyve fidan?
A?? Ba??
Meyve tohumu
A??s?z yabani ????r
Klonal ????r


 Bilgi i?in
0 555 057 85 50
cinarziraat@hotmail.com




Toprak Su Muhafazası

EROZYON SORUNUNUN NEDENLERİ VE ÇÖZÜMLERİ

Yapılan çok ciddi araştırmalar sonucunda yayınlanan raporlar Türkiye’nin çölleşmekte olduğu ve 55 yıl sonra çöl olacağını belirtiyor.

Ülkemizden her gün 150.000 kamyon dolusu, her yıl 500 milyon ton toprak kaybediyoruz. Yani her yıl Kocaeli ve Bursa illerini 10 cm. kaplayacak kadar toprağımız yok olmaktadır.
Böylesine büyük bir felakete neden olan erozyon bu dersimizin konusu olacak.

Şu noktayı hiç unutmayalım Erozyon ülkemiz için en büyük tehlikedir. Türkiye'de erozyon Avrupa'dan  17, K. Amerika’dan 6 kat fazladır. Acil önlemler alınmazsa Türkiye yakın bir gelecekte çöl olacak.  Ülkeyi açlığa, sefalete, susuzluğa ve göçe mahkum edecek bu en büyük tehlike konusunda ne yazık ki ulusça yeterince bilgimiz yok. Tedbir alınmıyor. Halbuki bu konuda herkesin yapabileceği birşeyler var. Okuyalım, öğrenelim, elimizden geleni yapalım. Türkiye çöl olmasın.

EROZYON NEDİR ?

 

Erozyon toprakların atmosferik (hava ve çevre) olayların etkisiyle aşınarak taşınmasına denir.


Resim 1. Yapılan çok ciddi araştırmalar sonucunda yayınlanan raporlar Türkiye’nin  hızla çölleşmekte olduğunu gösteriyor.
EROZYONUN ZARARLARI NELERDİR  ?

1 - Erozyonun yarattığı en büyük zarar, oluşması için binlerce yıl gereken örtü toprağının elden çıkmasıdır. Yapılan araştırmalara göre her yıl topraklarımızın ortalama 1 milimetrelik tabakası erozyonla yok olmaktadır.
2 - Her yıl değeri çok büyük miktarları bulan, tohum, gübre, bitki besin maddesi kısaca verimlilik, erozyonun etkisiyle tükenip yok olmaktadır.

Resim 2. Barajların sedimantasyon koruma çalışmalarıyla ömrü uzatılmalıdır.

3 - Toprakları erozyonla verimsizleşen, giderek yok olan tarım arazileri, hızla artan nüfusu besleyemez olmuş ve köyden kente göç hızlanmıştır.  Bu  da  ekonomide  çok  ağır yükler ve sıkıntılar  yaratmaktadır.
4 - Kaybettiğimiz topraklar, taşınarak barajları büyük boyutlarda ekonomik zarara neden olmaktadır.
5 - Önümüzdeki  yıllarda su petrol kadar hatta daha değerli bir varlık olacaktır. Bitki örtüsü ve toprak olmadan, kar ve yağmur sularının akıp  gitmesini  önleyerek,  yeraltındaki  kaynaklara  indirilmesi, depolanması ve su kaynaklarının düzenli beslenmesi mümkün değildir.
6 - Bitki örtüsünün kalkması erozyona başlıca sebep teşkil ederken toprak kaymaları, taşkınlar, sel ve çığ felaketlerine ve korkunç zararlara yol açmaktadır.
7 - Toprağın kaybı ile bir ülkenin en büyük değerlerinden biri olan ormanlar yok olmaktadır.
8  -  Meraların  kaybolması  ile  hayvancılıktan  ülkemizin kazanabileceği büyük gelir ve insanlarımız iş alanından mahrum olmaktadır.

Resim 3. Gelecekte petrolden daha değerli bir varlık olacak suyun kaynaklarının beslenmesi, toprak ve bitki örtüsü olmadan mümkün değildir.

KAÇ ÇEŞİT EROZYON VARDIR  ?

İki çeşit erozyon vardır. Bunlar:

1 - Su Erozyonu
2 - Rüzgar Erozyunu'dur.


Resim 4. Erozyonun oluşturduğu en büyük zarar yeniden oluşması için binlerce yıl gereken örtü toprağımızın elden çıkmasıdır
Bir yarımada görünümünde olan ülkemizde iklim, şekilleri  (topoğrafya)  gibi  etmenler  aşınmaya oluşturmaktadır. Yeterli önlem alınmadığı gibi, erozyon sürecinde, insan faaliyetleri de çoğu kez hızlandırıcı bir unsur olmaktadır. Bütün bunların sonucunda ülkemizde erozyon büyük bir afet olarak süregelmektedir.

ÜLKEMİZDE HANGİ ÇEŞİT EROZYON HANGİ BÖLGELERDE VE ARAZİLERDE ETKİLİDİR ?

Ülkemizde  erozyondan  zarar  gören  arazinin  % erozyonundan, % 1'i ise rüzgar erozyonundan etkilenmektedir.

Su erozyonu daha çok 5., 6. ve 7.nci sınıf arazilerde etkili olmakla birlikte,  2.,  3.  ve 4.ncü  sınıf tarım  arazilerinide  değişik şiddet derecelerinde etkilemektedir. Su erozyonu bütün bölgelerimizde etkili olmaktadır.

Rüzgar erozyonu ise; büyük bölümü 400 mm.nin altında yağış alan, yıllık yağışların mevsimlere göre dağılımı düzensiz olan, iç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadoluda etkisini göstermektedir.

Resim 5. Çayır ve mer'aların düzensiz ve aşırı otlatılarak bozulmaları erozyonun doğal sebeplerindendir.


Resim 6. Tarım alanlarının amaç dışı kullanılması teknik olarak erozyonu körükleyen sebeplerdendir.

Resim 7. Arazilerin yeteneklerine göre kullanılması teknik olarak erozyonun kontrolünü sağlar.

Resim 8. Geleneksel tarımdan modern tarıma yöneliş, erozyonun önlenmesinde etkili bir yoldur.

Resim 9. Ülkemiz yüzölçümünün % 30.6'sını 23.5 milyon hektar alanı kapsayan ormanlar oluşturmaktadır.

 


Resim 10. Toprak erozyonu kontrolünde anız örtülü tarım uygulanmalıdır.

 

 

ÜLKEMİZDE EROZYONU ETKİLEYEN SEBEPLER NELERDİR  ?

Ülkemizde erozyonu etkileyen sebepleri üç ana toplamak mümkündür.

I- DOĞAL SEBEPLER

 

1 - İklim: Yağışların düzensiz dağılımı, aşındırıcı, erozyon yapıcı unsurların var oluşu ve değişimi rüzgar vb.
2 - Toprak: Organik madde yönünden fakir olması, derinliklerinin az olması.
3 – Topografya  (Arazi Şekilleri) :  Ülkemiz  arazilerinin  % 64'ünün  eğiminin
% 12'den fazla olması.
4- Bitki Örtüsü : Ülkemiz yüzölçümünün  %36.6’sını ,23.5 milyon hektar alanı kapsayan ormanlar oluşturmaktadır.Ancak bunun sadece 9 milyon hektarı iyi kalitededir.Orman yangınları , yanlış ağaç kesimleri,tarım alanı şeklinde değerlendirme sonucunda diğer kısmı tahrip olmuş veya kalitesi düşmüştür.Diğer taraftan çayır mera alanları ise 21.8 milyon hektarı bulmaktadır.Bu alanların köylerin ortak malı olması ,düzensiz , kontrolsüz, zamansız ,ve aşırı biçimde otlatılmaları sonucu kısa sürede bozulmalarına neden olmaktadır.


Resim 11. Tarım alanlarının tarım dışı amaçla kullanılmasının önüne geçilmelidir.

 

II - TEKNİK SEBEPLER

1 - Arazilerin yeteneklerine göre kullanılmaması (Orman arazisinin orman, çayır mera arazilerinin çayır, mera v.b.).
2 - Çok dik yamaçlarda korumasız tarım yapılması.


Resim 12. Ülkemizin 23.5 milyon hektar orman alanından ancak 9 milyon hektarı iyi kalitededir. Ormanlarımızın kalitesinin düşmesinde orman yangınları çok büyük bir etkendir.

 


Resim 13. Ormanlarımızın kalitesinin düşmesinin bir nedeni de yanlış ağaç kesimlerdir.

Resim 14. Erozyon kontrolünde alt havzalarda alınan önlemlerin, yukarı havzalarda alınan tedbirlerle mutlaka desteklenmesi gerekir.

3 - Nadasın azaltılması uygulamalarında yem bitkileri tarımına yeterince önem verilmemesi.
4 - Munavebenin yeterince uygulanmaması , gübrelemeye gereken önemin verilmemesi.
5 - Orman ve meraların tahrip edilerek tarım alanına dönüştürülmesi.
6 - Meraların; düzensiz, kontrolsüz, zamansız ve aşırı biçimde otlatılması ve bu alanlarda iyileştirme önlemlerinin alınmaması.
7 - Alınması  gerekli  Bitkisel,  kültürel ve fiziksel önlemlerin uygulanmaması.


Resim 15. Etkili bir erozyon kontrolü için toprak yüzeyi bitkisel örtü ile korunmalıdır.

 

III - SOSYO EKONOMİK SEBEPLER

1 - Arazi mülkiyet dağılımının düzensizliği.
2 - Arazi toplulaştırılmasının yeterince yapılamaması.
3 - Modem tarım sistemlerinin uygulanmaması.
4 - Çiftçilerin çoğunun toprak ve su muhafazası hakkında yeterli ve doğru bilgiye sahip olmaması.

ÜLKEMİZDE EROZYONDAN ETKİLENEN ARAZİ MİKTARI NE KADARDIR ?

Ülkemiz topraklarının % 74'ünde (yaklaşık 58 milyon hektar) hafif ile çok şiddetli arasında erozyon görülür. Pulluk altındaki 27.5 milyon hektar alanın 15.9 milyon hektarında su ve 0.33 milyon hektarında ise rüzgar erozyonu etkisini sürdürmektedir. Diğer bir deyişle ülkemizin erozyona uğramış ve halen uğramakta olan topraklarının % 99'u su, geriye kalan % 1'ide rüzgar erozyonundan etkilenmektedir.

Bugün ülkemizde, yılda ortalama 500 milyon tona ulaşan toprak ve tortu taşınması, toplam arazinin yaklaşık % 79'unun eğiminin % 12'den fazla olması özellikle yukarı havzalarda erozyonun nedenleri üzerinde durulmasını zorunlu kılmaktadır. Erozyonu önleme çalışmalarına bu alanlarda,  ayrıca ağırlık verilmesi  gerekmektedir.  Çünkü  yukarı havzalarda çeşitli nedenlerle doğal dengenin bozulması erozyonu hızlandırmakta ve daha etkin hale getirmektedir. Akarsularımızın yataklarının aşınması ve barajlarımızın birer tortu yatağı olması ile sonuçlanan erozyon olayları sürecinde, tesisleri için büyük yatırım gerektiren yapıların ömürleri kısa sürede dolacaktır. Bu nedenle yamaçlarda ve alt havzalarda alınacak önlemlerin, kesinlikle yukarı havzalar da alınacak önlemlerle desteklenmesi gerekmektedir. Yani erozyonun esas kaynağı olan yukarı havzaların mutlaka kontrol altına alınması zorunludur.

ETKİLİ BİR TOPRAK EROZYONU KONTROLÜNDE NELER YAPILMALIDIR  ?

1 - Toprak yüzeyi bitkisel örtü ile korunmalıdır.
2 - Yağışın toprakta sızmasını (infiltrasyon) sağlamak ve yüzey akışını azaltmak gerekir.
3 - Yüzey akışa geçen suyun zarar vermeyecek şekilde tahliye edilmesini sağlamak gerekir.
4 - Bitkisel  tedbir olarak anız  örtülü  ve  münavebeli tarım uygulamak gerekir.
5 - Fiziksel tedbir olanakta, teraslama, otlu su yolları, sel yarıntıları ıslahı yapılmalıdır.

Bütün bu uygulamaların toprak ve su muhafazası sistemi içinde bütünleştirilmesi gerekir.

Anız örtülü tarım, münavebeli tarım, kontur tarım, şeritsel tarım gibi bitkisel ve kültürel tedbirler erozyona karşı savunmanın ilk aşamalarıdır. Genel olarak bitkisel tedbirler en iyi toprak koruma uygulamalardır. Kültürel tedbirler yüzey akışa geçen suların hızını dolayısıyla taşınan toprak miktarını bir hayli azaltır. Ayrıca suyun toprak içine sızmasını da bu tedbirler artıracağından, yine yağışın yüzey akışa geçen miktarını oldukça  düşürür.  Kültürel tedbirler özellikle  meyilli  araziler için zorunludur.

Resim 16. Ülkemizde erozyondan zarar gören toprakların % 99 su erozyonundan etkilenmektedir.

Resim 17. Kontur tarım % 8 eğime kadar kolayca uygulanır.
BİTKİSEL-KÜLTÜREL TEDBİRLER EROZYONU ÖNLEMEDE YETERLİMİDİR ?

Bitkisel kültürel tedbirler Toprak ve Su Muhafazası için;

- Yağmur şiddetinin (intensite) düşük olduğu,
- Yağış sularının toprağa hızla sızdığı (infiltre),
- Arazi meylinin daha yumuşak olduğu ve,
- Toprağın aşınmaya dirençli olduğu yerlerde tek başlarına uygulandığında yeterli olabilir.

Özellikle aşındırıcı, erozyon yapıcı (erosiv) yağışların yoğun olduğu kritik dönemlerde toprağın bitki örtüsü ile korunması, bu dönemlerde yapılacak toprak işlemelerine gerekli özenin gösterilmesi, uygulamaların amaca ulaşmasına yardımcı olmaktadır.

Ancak bütün bunların tersine;

- Yağmur şiddetinin, gücünün (intensite) fazla olduğu,
- Meylin uzun ve dik olduğu,
- Toprakların erozyona hassas olduğu yerlerde bitkisel ve kültürel tedbirlerin tek başlarına yada birlikte uygulamaları yeterli olmayabilir. Bu durumlarda uygulanacak toprak muhafaza tedbirleri Teraslama ile takviye edildiğinde daha iyi sonuçlar alınabilir.

Ülkemizde yapılan araştırmalara göre hemen önlem alınmazsa erozyonun zararı önceki duruma göre katlanarak sürüp gidecektir. Erozyon aldığını geri vermez. Ağaçlandırma, otlakları geliştirme, duvar örme, teraslama hepsi yararlı güzel önlemler ama bu yolla çok sınırlı bir alan erozyondan korunabilir. Erozyonun en yaygın nedeni, yanlış yerde ve yanlış biçimde tarım yapılmasıdır. Çiftçimizi bilinçlendirip bunun önüne geçmek en önemli seçenektir.
Topraklarımızın korunması için elele mücadele etmeliyiz.


Toprak Su Muhafazası







page counter
Siteiçi Arama Motoru

 

Google Gruplar
cinarziraat grubuna
kayıt ol
E-posta:

Bu grubu ziyaret et


Dost Siteler

Atletizm Portalı
Çınar Fidancılık
Turkey Hotel Trend
Yemek Tarifleri
tarım ilan sitesi
ısparta şehir portalı
www.bahcesel.com



Ana Sayfa | İlan Ekle | Arıcılık | Bağcılık | Beslenme | Büyükbaş Yetiştiriciliği | Gıda | İpekböceği
Kanatlı| Küçükbaş yetiştiriciliği | Meyvecilik | Sebzecilik | Yetiştiricilik | Tavukçuluk | Ürünlerimiz

cinarziraat@hotmail.com
Sitemizdeki bilgiler yayçep ve www.ebkae.gov.tr den alıntıdır
Elma, Armut, Kiraz, Fidanı, Mahlep, Badem, Zerdali, Şeftali, tohum, tohumu, plastik, aşı bağı, Jersey Mac, Grany Smith, Golden, Starking, Red Chief, Jona Gold, M9, MM106, MM11, Yabani Çöğür, Dixired, Monroe, Nektarin , Armking. Crimson Gold, S.S.Summer Red, Fantassia, 0900 Ziraat, Dalbastı, Aksehir Napolyonu, Allahdiyen,Uluborlu Napolyonu, Lambert, Starks Gold , Beyaz Kiraz, Akça, Williams , Santa Maria , Deveci ,Ankara ,Margeret Maria , Alyanak,Tyrinte , Sekerpare , Tokaloğlu , Ninfa , H.Haliloglu , Hasanbey , Aprikoz(Igdir) , Esme, Limon , Ekmek , Sebin , Bilecik , Kaplan , Yalova-1 , Yalova-3 , Yalova-4 , Trabzon Hurmasi (Cennet Elmasi), Hachiya (Çikolatali) , Hachiya (Çikolatasiz) , Texsas, Nonperail , Drake , Fernandez , Can-Papaz, President, Stanley , Kütahya , Hicaz , Gemlik, Domat , Samanlı , Toprak Ulak, Çakir , Çekiste , Çelebi , Çiller , Elma , Şeftali , Kiraz , Armut , Kayısı , Ayva , Ceviz , Badem, Erik, Vişne , Nar, eğridir, ısparta, afyon, çay,