Toprak Su Muhafazası
ARAZİ TOPLULAŞTIRILMASI
Başta miras hukuku olmak üzere çeşitli nedenlerle, ülkemizde araziler tarımın ana amacı olan verimliliği, kârlılığı gerçekleştiremeyecek derecede küçük parçalara bölünmüş ve dağılmıştır.
İşletme büyüklüklerinin bölgesine göre istenen değerlerin altına düşmesiyle ekonomik tarım yapılması imkansız duruma gelmektedir.
Bunu önlemenin yolu; tarımsal arazileri niteliklerine göre sınıflandırarak, bir kişiye ait, farklı alanlardaki küçük arazi grupları yerine, o arazinin toplamı kadar tek parça arazinin o kişiye verilmesidir. Böylece toprağın işlenmesi süresi ve kalitesi artar. Farklı toprakların yapılacak iyileştirme (drenaj, katkı v.b.), sulama, gübreleme ve ilaçlama gibi yatırımlar ucuzlamış olur.
Diğer yandan arazi toplulaştırılması ile küçük arazileri birbirinden ayıran, kullanılmayan arazi şeritleri azaltılarak, bunlarında tarımda kullanılması sağlanmış olur.
İşte arazi toplulaştırılmasından kastedilen kısaca budur. Ancak mesele kolay değildir. Arazi toplulaştırmasını gerçekleştirebilmek bir dizi teknik, sosyal ve ekonomik tedbirlerin alınmasını gerektirmektedir.
Bu dersimizde bunları inceleyeceğiz.
ARAZİ TOPLULAŞTIRILMASI NEDİR ?
Arazi toplulaştırılması; aynı şahsa veya çiftçi ailesine ait dağınık, küçük arazi parçalarının ve hisselerinin bir araya getirilerek muntazam şekiller halinde birleştirilmesidir diye tarif edilebilir. ancak bu tarif çok dar anlamdadır.
Geniş anlamda ise; ekonomik tarımın yapılmasını engelleyecek Toprak Muhafaza ve Zirai sulama tedbirlerinin alınmasını güçleştirecek derecede parçalanmış, dağılmış ve şekilleri bozulmuş parselleri bir araya getirerek, çiftçi ailesinin yaşam düzeyini yükseltecek teknik ekonomik ve sosyal tedbirleri almaktır.
Resim 1. Arazi toplulaştırması çiftçi ailesinin yaşam düzeyinî yükseltecek
teknik, ekonomik ve sosyal tedbirleri beraberinde getirecektir.
ARAZİ TOPLULAŞTIRILMASI HANGİ HUSUSLARI KAPSAMAKTADIR ?
Günümüzde arazi toplulaştırma çalışmaları, daha ziyade geniş anlamda uygulanmakta ve şu hususları kapsamaktadır.
1 - Fazla parçalanmış, dağılmış arazilerin modern işletmecilik esaslarına göre birleştirilmesi.
2 - Tarla içi yol şebekesinin, yüzey tahliye sisteminin ve sulama tesislerinin inşası.
3 - Gerekli arazi tesviyesi ve toprak ıslahının yapılması.
Resim 2. Arazi toplulaştırması, modern tarım işletmeciliği esaslarına
ve kültür, teknik hizmetlerinin getirilmesine elverişli olmalıdır.
4 - Köylerin yeniden düzenlenmesi, çevre planlanması, kanalizasyon, elektrifikasyon hizmetlerinin yapılması, iskan, arsa isteklerinin karşılanması.
5 - Kırsal alanın korunması ve yeşil alanların düzenlenmesi.
6 - Kırsal alandaki yerleşim yerleri ve toprakların rüzgar ve taşmalardan korunması için gerekli önlemlerin alınması.
7 - Spor sahaları, parklar, yüzme havuzu, bayram-pazar yeri, çocuk bahçesi, okul, sağlık ocağı ve kooperatif binası gibi sosyal hizmet tesisleri için gerekli arazileri, toplulaştırma planları içinde kamulaştırma yapılmadan temin edilmesi.
8 - İşletmelerin ıslahı, yeniden düzenlenmesi, verimli bir şekilde çalışmalarının temini için gerekli tedbirlerin alınması.
9 - Köy içi yollarının tanzimi, çiftlik binalarının ıslahı veya yeniden yapılması, içme suyu, elektrik, telefon gibi vasıtaların temini.
SULAMA PROJELERİNDE ARAZİ TOPLULAŞTIRILMASININ ÖNEMİ VE SAĞLADIĞI FAYDALAR NELERDİR ?
Sulama projeleri hem toplulaştırma yapılarak, hem de yapılmadan uygulanmaktadır. Toplulaştırma yapılarak uygulanan projelerin faydası her ikisini kıyaslanarak açıkça görülebilir.
1 - Sulama oranları ve sulama randımanları artırılmaktadır.
Toplulaştırma yapılmamış projelerde yapılan sulama şebekelerinde sulama oranları düşük olmaktadır. Bu da tarla içi hizmetlerinin yetersiz veya hiç olmamasından kaynaklanmaktadır. Zira
a - Sulama şebekelerinde, parseller çok küçük ve şekilleri düzensiz olduğundan dolayı sulama kanallarına doğrudan doğruya bağlanmamaktadır.
Resim 3. Arazi toplulaştırma, sulama oran ve randımanlarını yükseltmektedir.
b - Tarlalar tesviyesiz olduğundan tarlaya su akıtılamamaktadır. Sulanan parsellerde çukur kısımlarında su birikmekte, yüksek kısımlarına su çıkmamaktadır.
c - Kanalların başındaki üst parsel sahipleri, alt parsellere su geçiş hakkı vermemektedir.
Yapılan gözlemlerde, tarla içi dağıtım şebekesi, tarla yolları, tarla drenleri, arazi tesviyesi ve arazi toplulaştırmasını kapsayan tarla içi çalışmalarının yetersiz olması, Toplulaştırma yapılmamış sulama şebekelerinde sulama oranlarının düşüklüğünün ana nedeni olduğunu göstermiştir.
Bunun çaresi arazi toplulaştırılmasıdır. Çünkü toplulaştırmalı planlamada parseller doğrudan doğruya kanaldan ve yoldan faydalanacak şekilde yerleştirilmektedir.
Arazi toplulaştırması yapılmış alanlara yapılan hizmetlerde, su uygulamasının denetimi yapılabilmekte, israf en aza indirilmekte, sulama oran ve randımanı artırılmaktadır. Suyun tarlalara, doğru zaman ve miktarda verilmesi çiftçinin veriminin büyük ölçüde artmasına yol açmaktadır. Ayrıca çiftçilerin ürün seçiminde daha esnek davranabilmelerini ve yüksek verimli ürün çeşitlerinin yetiştirilebilmesini sağlamaktadır.
2 - Sulama Projelerinin Maliyetinde Tasarruf Sağlanmaktadır.
Sulama projelerinde, kamulaştırmaya ve arazilerin parçalanmasına mani olmak için kanalların ve yolların planlanması ve uygulaması parsel sınırlarına bağlı kalmakta ve sınırlardan geçirilmektedir. Parseller küçük, şekilleri düzensiz olduğundan kanal boyları gereğinden fazla uzamakta buda tesis maliyetini yükseltmektedir.
Halbuki sulama projelerini Toplulaştırılmalı uygulandığı taktirde; parsel sınırlarına bağlı kalmadan en ekonomik şekilde, sulama, yol ve tahliye planlaması yapıldığından, yatırım maliyetlerinde tasarruf sağlanmaktadır.
3 - Arazi Maliklerine Kamulaştırma Bedelleri Yerine arazi verilerek, toprağından kopması önlenmektedir.
Sulama projelerinde kanallar ve yollar parsel sınırlarına bağlı olmadan, arazinin şekline göre geçirildiği taktirde; birincisi, parseller parçalandığından; küçük parçalar halinde bir dekarın altında tarım için kullanılmayan ölü araziler meydana gelmektedir. Kanalların ve yolların geçtiği parsellerdeki arazi kayıpları, proje sahasındaki bütün maliklere eşit oranda dağıtılmadığından, arazileri kamulaştırılan işletmeler küçülmekte, istenen işletme büyüklüğünün altına düşmekte veya tamamını kaybetmektedir. Dolayısıyla çiftçi toprağından kopmaktadır.
İkincisi ise, kanalların ve yolların geçtiği araziler kamulaştırıldığından, kamulaştırma bedelleri yatırım masrafını artırmakta, hatta bazı projelerin verimliliğini düşürdüğünden
uygulanabilirliğini zorlaştırmaktadır. Diğer taraftan kamulaştırma bedelleri zamanında ödenmediğinden, yatırım projelerinin uygulanması geciktiği gibi, arazisi kamulaştırılan çiftçilerin mağdur olmalarına neden olmaktadır.
Halbuki arazi toplulaştırması uygulanan sulama projelerinde bu sorunlar ortadan kalkmaktadır. Zira küçük parçalara bölünen araziler, arazi sahibinin diğer arazileri ile birleştirileceğinden faydalı hale getirilmektedir. Ortak tesislere katılma payı ve arazi kayıpları bütün maliklerden eşit oranda kesildiğinden sosyal adalet yerine getirildiği gibi, arazilerinden yol ve kanal geçen çiftcilere kamulaştırma bedeli yerine arazi verilmekte, projenin maliyeti düşmekte, yatırımlardan tasarruf sağlanmaktadır.
Resim 4. Toplulaştırma yapılan araziler de tarla içi hazmetleride en iyi
ve ekonomik olarak yapılmaktadır.
4 - Sulama ve teknik Tarım Metodlarının Uygulanmasında Kolaylık sağlanmaktadır.
Proje sahalarında, parsellerin küçük şekillerinin düzensiz ve dağınık olması, sulama uzunluğu, sulama yönünün tespiti, sulama kanalları ve yolların tekniğe uygun planlanması ile sulama metotlarının uygulanmasını zorlaştırmaktadır.
Bu durum büyük işgücü ve zaman kaybına neden olmakta, teknik tarım metotlarının uygulanmasını güçlendirmektedir. Toplulaştırma yapılamadan planlanan ve uygulanan sulama projelerinde bu sorunlar çözülmezken, arazi toplulaştırılması uygulanan sulama şebekelerinde tamamen ortadan kalmaktadır. Zira sulama planlaması yapılırken toprağın bünyesi ve arazinin meyline göre sulama uzunluğu, sulama yönü ve parsellerin en-boy oranları dikkate alınarak bloklar teşkil edilmektedir. Tekniğe uygun sulama ve yol planlaması yapıldığından, her~parsel yol ve kanaldan faydalanacak şekilde bloklara yerleştirilmekte, her iki parsele bir su alma prizi verilmektedir.
Böylece sulama, makina kullanma, münavebe, toprak işleme ve hasat işleri kolaylaştığı gibi, teknik tarım metotlarının uygulanması sonucunda da işgücü ve zamandan tasarruf sağlanmaktadır.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, sulama projelerinin arazi toplulaştırmalı uygulanması faydalarının yanında, ekonomik yönden de zorunlu görülmektedir. Bu nedenle Türkiye de halen ekonomik olarak sulamaya açılması gereken 4,4 milyon hektar civarındaki tarım arazisinin toplulaştırılmasının, tarla içi geliştirme hizmetleriyle birlikte, bir bütün olarak planlanması, projelendirilmesi ve uygulanması gerekli ve son derecede yararlı olacaktır.
Resim 5. Arazi toplulaştırma makinalı tarımın daha
etkili tatbikine imkan sağlamaktadır.
ARAZİ TOPLULAŞTIRILMASINDA KANUNİ MEVZUAT NEDİR ?
Ülkemizde ilk defa arazi toplulaştırılması 1961 yılında Toprak - Su Genel Müdürlüğü tarafından 7457 sayılı kanunun ve Medeni Kanunun ilgili maddelerine dayanarak yapılmıştır. Daha sonra 1966 yılında ihtiyaç üzerine ilk Arazi Toplulaştırma tüzüğü çıkarılarak Bakanlar Kurulu kararıyla uygulanmaya konmuştur. Böylece toplulaştırma çalışmalarının daha geniş alanlara yayılması sağlanmıştır.
Belirtilen toplulaştırma tüzüğüne göre uygulanmalar 1973 yılına kadar devam etmiş, 1973 tarihinde 1757 sayılı toprak ve Tarım reformu bölgesinin dışındaki alanlarda toplulaştırma çalışmaları bu kanuna göre 1978 yılına kadar Toprak-Su Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmüştür.
1978 de 1757 sayılı Toprak Tarım reformu kanunu iptal edilince, yeniden eski mevzuata dönülmüştür. Aynı yıl 7/18231 sayılı arazi toplulaştırma tüzüğü yürürlüğe girmiştir. Halen mülga olan kanuna dayalı bu tüzüğe göre çalışmalar devam etmektedir.
30.11.1994 tarihinde yürürlüğe giren "3083 sayılı Sulama Alanlarında arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu kanunu" yalnız tarım reformu uygulama alanı ilan edilen reform bölgelerini veya sulama alanlarını kapsamakta, Türkiye genelinde toplulaştırma faaliyetlerine imkan vermemektedir. Dolayısıyla Tarım Reformu uygulama alanı dışındaki alanlarda mevcut Arazi Toplulaştırma Tüzüğü ve yönetmeliğine göre çalışmalar yürütülmektedir. Mevcut tüzük ve yönetmeliklerin tâbi olduğu özel arazi toplulaştırma kanunu olmadığından projelemede ve uygulamada bir takım sorunlar çıkmaktadır. Bu sorunlar çözülmediğinden çalışmalar aksamakta, yatırım programları istenilen şekilde yürütülememektedir.
Resim 6. Reform bölgesi olmayan yerlerde araziler küçülmeye devam ediyor.
Batı Avrupa ülkelerinde arazi toplulaştırılmasına daima özel kanunlarla başlanılmış ve uygulamalarda kazanılan tecrübelerle bu kanunlar kısa aralıklarla geliştirilmiştir. Her ülkenin kendi özelikleri ve imkanlarına göre benimsediği özel kanun hükümleriyle yürüttüğü arazi toplulaştırma uygulama programı ve usulleri mevcuttur. Bunların ülkemizdeki şartlarla mukayeseleri yapılmak suretiyle, kendi bünyemize en uygun esas ve usullere ulaşmak, başka bir deyişle diğer ülkelerde denenmiş olan toplulaştırma kanunu ve usullerinden kazanılan tecrübeleri bünyemize uydurmak gerekir.
Ülkemizde arazi toplulaştırılmasının, kuruluş kanunları içerisinde yer verilen bir kaç madde ile çağdaş düzeyde uygulanması mümkün görülmektedir. Bu sebeple toplulaştırmanın temel görüş ve prensiplerini detaylı şekilde aksettirici esaslı hükümleri ihtiva eden bir Arazi Toplulaştırma Kanunu'na ve bunun uygulama detay ve metotlarını belirleyen yönetmeliklere ihtiyaç duyulmaktadır.
Resim 7. Toprak dağıtımı ve arazi toplulaştırması,
Tarım Reformu hizmetlerinin alt yapısını oluşturur.
TÜRKİYENİN ARAZİ TOPLULAŞTIRMA UYGULAMALARI'NIN DURUMU NEDİR?
Ülkemizde 1961 - 1993 yılları arasında uygulanan 200 proje ile 229 yerleşim biriminde toplam 148 800 hektar sahanın arazi toplulaştırması yapılmıştır.
Başarılı uygulamalar sonucunda son yıllarda bazı projeler de toplulaştırma oranları : 75 lere kadar yükselmiştir. Hatta bazı bölgelerde çiftçilerin bütün parsellerini tek parselde toplama fikri gittikçe yaygınlaşmaktadır.
TOPLULAŞTIRMA SONUCUNDA SAĞLANAN YARARLAR NELERDİR ?
1 - Ülkemizde bu güne kadar uygulanan toplulaştırma projelerinde parsellerin % 100'e yakın kısmı sulama kanalına, yola ve yüzey tahliyeye doğrudan doğruya bağlanmıştır. Başka bir deyişle her parselin yolu, kanalı ve tahliyesi bulunmaktadır. Bu suretle toplulaştırması yapılan sahalarda sulama oranları % 90 lara, sulama randımanları % 85'lere kadar çıkarılabilmiştir. Proje sahalarının arazi tesviyesi, drenajı ve ıslahı çalışmaları ile bir bütünlük sağlanmıştır.
2 - Proje sahalarının tarla içi yolları ile yerleşim merkezine bağlantı yolları kum - çakıl stabilize malzemesi ile kaplanmak suretiyle her mevsimde tarımsal faaliyetlerin yapılmasına imkan verilmiştir. Çiftçilerin işletme masrafları azalmış, tarla sınırı, yol ve sulama suyu ile ilgili uyuşmazlıklar ortadan kalkmıştır.
3 - Toplulaştırma yapılan bölgelerde, toplulaştırmanın faydaları çiftçiler tarafından gözle görüldükten sonra toplulaştırma istekleri devamlı artmıştır. Örnek bir köyde çalışmaları gören çiftçiler uygulamanın kendilerine de yapılmasını istemekte böylece yeterli muvafakat temini daha kolaylaşmaktadır.
4 - Son yıllarda gerek çiftçilerden gerekse kamu kuruluşlarından çok iştek gelmektedir. Bunun için projeli tarımsal alt yapı hizmetlerini de birlikte yürütecek büyük kapasiteli projelere yönelinmektedir.
Resim 8. Arazi toplulaştırmanın amacı çiftçiyi toprağına bağlamaktır.
TÜRKİYEDE ARAZİ TOPLULAŞTIRMASINA NELER YAPILMAKTADIR VE NELER YAPILMALIDIR ?
Türkiye genelinde toplulaştırma çalışmalarına kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenlere bir göz atacak olursak nelerin yapılmakta olduğunu ve yapılması gerektiğini daha iyi görürüz.
a) Kısa Vadede
Halen Bakanlar Kurulu kararı alınmış, projesi ve inşaatı devam eden 14 proje sahasında toplam 200.000 hektar alanın ilk 5 yıllık programlar içerisinde uygulanması gerekmektedir.
Ayrıca Tarım Reformu Genel Müdürlüğünce uygulama alanı ilan edilen Şanlıurfa ilinde toplulaştırması ihale edilen 139 600 hektar sahanın tarla içi geliştirme hizmetlerinin 5 yıllık program içerisinde uygulanması öngörülmektedir.
b) Orta Vadede
D.S.İ. Genel Müdürlüğünce, kısmen inşaatı devam eden 115 adet projeye ait toplam 1 .400.000 hektar sulama alanında her yıl ortalama 50 bin hektar alanın toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetlerinin bir program dahilinde yapılması gerekmektedir.
Bunun dışında 1,674 000 hektarlık sahanın GAP projesi Mastır planına göre 10 yıl içerisinde tarla içi geliştirme hizmetlerinin tamamlanması gerekir.
Resim 9. Reform bölgesi olmayan yerlerde araziler küçülmeye devam ediyor.
Resim 10. Harran ovasında arazi toplulaştırma çalışmalarından bir görünüş.
c) Uzun Vadede
Ülkemizde işlenen tarım arazilerinden sulanan ve sulamaya açılacak olan toplam 8,5 milyon hektar alanda arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetlerinin gerçekleştirilmesi lazımdır. Zira bu sahaların sulama projeleri geliştirildikçe uygulamanın toplulaştırmalı yapılması ülke ekonomisi yönünden mutlaka gereklidir.
Resim 11. Toplulaştırma çalışmaları.
Toprak Su Muhafazası
|